Bu Blogda Ara

21 Mart 2020 Cumartesi

ANITKABİR

Baştan sona anlam, duygu yüklü Anıtkabir'i çok detaylı bir şekilde ele almaya çalıştım. Hatta tavan süslemelerinden yerdeki taşların dizilme mantığına kadar en ince ayrıntısıyla... Anıtkabir'de gerçekten her taşın bile bir anlamı var. Her şeyin... Gördüğünüz her şeyin bir manası var. Rastgele,öylesine yerleştirilmiş hiçbir şey yok. Ankara'ya gelme sebebim Anıtkabir araştırmasıydı bu nedenle gerçekten çok emek verilen bir çalışma oldu.  Benim bilmediğim çok şey varmış. Öğrendiğimde de çok duygulandığım,büyülendiğim şeyler oldu. Bu yüzden bunu herkesle paylaşmak istedim. "Araştırmak yetmez gidip görmek gerek" düşüncesindeyim her zaman. Bir şeyler katmak dileğiyle...



•Anıtkabir, Ulu önder Atatürk’ün Ankara’nın  güneyine düşen Çankaya ilçesi, Anıttepe’de ( eski adıyla Rasattepe) bulunan anıt mezarıdır.


•Vefatından sonra onun yüceliğini her yönüyle temsil edecek, ilke ve inkılâpları ile çağdaşlaşmaya yönelik düşüncelerini yansıtacak bir anıtmezar yapma fikri, Atatürk'ü kaybetmenin derin hüznü içindeki Türk milletinin ortak isteği olarak belirmiş ve yapımına karar verilmiştir.




ANITKABİR'İN YERİNİN KARAR VERİLMESİ
•Anıtkabir için birçok öneri sunulmuştur.

• Atatürk’ün hayattayken “Milletim beni nereye isterse oraya gömsün, yeter ki unutmasın” ve “Şu küçük tepede bana küçük ve güzel bir mezar yapılabilir. Dört yanı ve üstü kapalı olmasın. Açıklardan esen rüzgâr bana yurdun her yanından haberler getirir gibi, kabrimin üstünde dolaşsın. Kapıya bir yazıt konulsun. Üzerine ‘Gençliğe Söylevim’ yazılsın. Orası yol uğrağıdır. Her geçen, her zaman okusun” sözlerine dayanarak anıtın yerine karar veriliyor.

ANITTEPE (RASATTEPE)

Anıtkabir yapılmadan önce rasat istasyonu bulunması dolayısıyla Anıttepe'nin ismi Rasattepe idi. Atatürk’ün Rasattepe’yi çok sevdiği söylenmiştir. 
•Bu tepede, M.Ö 12. yüzyılda Anadolu'da devlet kuran Frig uygarlığına ait tümülüsler bulunmaktaydı. Anıtkabir'in Rasattepe'de yapılmasına karar verildikten sonra bu tümülüslerin kaldırılması için arkeolojik kazılar yapıldı. Bu tümülüslerden çıkarılan eserler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.



KONUM



PROJE YARIŞMASI

•1941 yılında anıtmezar için uluslararası bir yarışma yapılmasına karar verilmişti. 

•Yarışmaya 47 proje katılmıştı. 

• Bu yarışmadan elemeye 8 proje kaldı. 

•Son olarak birincilik ödülüne 3 proje aldı: : Johannes Krüger, Arnaldo Foschini ve Emin Onat-Orhan Arda’nın projeleri. 

• Anıtkabir yarışma jürisi projelerden hangisinin inşa edileceğine dair son seçimi TBMM’ye bıraktı ve 7 Mayıs 1942 tarihinde, Türk mimar ekibi Emin Onat ve Orhan Arda’nın tasarımının kazandığını açıkladı. 

•Arkitekt Dergisi 1943 senesinde yarışma sonuçları hakkında detaylı bilgi vermiştir.





•Anıt, bir ziyaretgah olacaktır. Bu ziyaretgaha büyük bir şeref methalinden girilecek. 

•Atanın şahsiyetiyle uygun olacak. 

•Anıtkabir’in yakından görüldüğü kadar uzaktan da görülmesi gerektiği için azametli bir silueti olmalıdır. 

•Ata'nın lahdi şeref holünde bulunacaktır. Bu hol en az 250 ziyaretçiyi birden alacak büyüklükte olacaktır. 

•Hem Atatürk’ü hem Türk milletini temsil edecekti.

YAYINLANAN DİĞER KRİTERLER ⬇️





Yarışmaya katılan projelerden bazılarına göz atalım. Aslında bu proje daha iyiymiş dediğiniz var mı? ⬇️

MİMAR YOHANNAS KRÜGER PROJESİ


MİMAR ARNOLDO FOSCHINI PROJESİ



MİMAR KEMALİ SÖYLEMEZOĞLU, KEMAL AHMET ARU VE RECAL AKÇAY PROJESİ



MİMAR GIOVANNI MUZIO PROJESİ



MİMAR HANDAN VE FERİDUN AKKOZAN PROJESİ


MİMAR GUISEPPE VACCARO VE GINO FRANZIN'IN PROJESİ



BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ: MİMAR EMİN ONAT VE ORHAN ARDA PROJESİ


VE BÖYLE İLAN EDİLDİ ⬇️



ANITKABİR'İN İNŞAATINA BAŞLANMASI


•Anıtkabir projesinin belirlenmesinden sonra, inşaatın başlayabilmesi için ilk aşamada kamulaştırılma çalışmalarına başlandı. Anıtkabir'in inşaatı ise 9 Ekim 1944'de görkemli bir temel atma töreni ile başladı. Ve 9 sene sürdü.


 
•İnşaat 1944 Eylül- 1953 Ekim arasında 4 aşamadan gerçekleşti.


Birinci aşama:

1944 Ekim’i ile 1945 Ekim’i arasında arazi tesviye işi ( düzleme) ile istinat duvarlarını tamamladı.

İkinci aşama:

1945-50 arasında binaların betonarme iskeletleri inşa edildi.

Üçüncü aşama:

1950-51 yıllarında, aslanlı yol ile tören meydanının döşemesini ve binaların taş kaplamasını yapıldı. Abidevi merdivenleri inşa edildi, lahit taşı yerleştirildi, elektrik ve kanalizasyon tesisatını tamamlandı.

Dördüncü aşama:

Ve nihayet 1951 ile 1953 yılları arasında şeref holünün zemin döşemesi ile saçak ve tavan süslemeleri yapıldı.

MALİYET

•22 Kasım 1944’te TBMM toplam 10 milyon TL’lik ilk inşaat bütçesi onaylamış, ancak 1 Mart 1950’de bu bütçe 24 milyon TL’ye çıkarılmıştır.



Peki Anıtkabir'in proje yarışması sürecinden bitimine kadar Atatürk neredeydi? 


ANITKABİR İNŞA EDİLENE KADAR... EDİLİRKEN

• Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de ölümünden sonra, büyük bir törenle 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe'den alınarak, önce Yavuz zırhlısına, sonra da Haydarpaşa'dan trene nakledilmişti. Tabut, buradan Büyük Millet Meclisi önündeki katafalkla taşınmış, 21 Kasım 1938 de Ankara Etnografya Müzesi büyük salonundaki geçici kabir konmuştu. 


ETNOGRAFYA MÜZESİ/ALTINDAĞ

ANITKABİR'İN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

• Anıtkabir’in genel mimarisi Türk mimarlığında 1940-1950 yılları arasındaki “II. Ulusal Mimarlık Dönemi” olarak adlandırılan dönemin özelliklerini yansıtıyor. Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar yapılmıştır, Anıtkabir de bu özelliklere uymaktadır.


• 150 bin ton ağırlığındaki Anıtkabir, heykellerinden süslemelerine, kulelerinden kabartmalarına kadar pek çok özel anlamlarla yüklü…
Bu dönem özellikleri ile birlikte Anıtkabir'de Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerine ve süsleme öğelerine sıkça rastlanır.
Anıtkabir’de beton üstü dış kaplama olarak kolay işlenebilen traverten, mozolede ise mermer kullanılmıştır.



Genel bilgiler böyle. Şimdi fotoğrafların üstüne koyduğum sarı kalpleri takip ederek Anıtkabir turuna çıkabiliriz. 




Anıtkabir Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılır.


BARIŞ PARKI

 Atatürk’ün ‘’Yurtta Sulh, cihanda sulh’’ özdeyişinden ilham alınarak dünyanın 24 ülkesinden ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden getirilen ağaçlar ve süs bitkilerinden oluşmuştur.

(Sarı kalp)

ANIT BLOKU

Anıt Bloku da 4 kısımdan oluşur.

1-Revaklı yapılar
2-Aslanı yol
3-Tören alanı
4-Mozole





GEZMEYE BAŞLAYALIM  ❤️
(SARI KALBİ TAKİP EDEREKツ)


Anıtkabir’e gelen bir ziyaretçi ilk olarak 26 basamaklı görkemli bir merdivenden çıkar. Bu 26 basamak, Kurtuluş Savaşında Atatürk’ün ordularının Kocatepe ve Dumlupınar’daki uzun muharebelerin ardından artık ülkenin büyük kısmını kontrol altına aldıkları 26 Ağustos 1922 tarihini temsil eder.






Merdivenlerin tepesinde her iki yanda Türk sanatçı Hüseyin Özkan tarafından yapılmış heykel grupları bulunur: solda “Erkek”, sağda “Kadın”. Bir asker, bir köylü ve bir öğrenciden oluşan erkek grubu savunma, üretim ve eğitimi simgeler. Erkek heykel grubunun arkasında  ‘’ Hürriyet Kulesi’’ olarak adlandırılan taş yapı vardır.





HÜRRİYET KULESİNİN İÇİ 

Kule içinde Anıtkabir’in yapım aşamalarıyla ilgili fotoğraflar ve yapımında kullanılan taşlar sergilenmektedir. 

Ve her kulede o kuleyle ilgili Atatürk’ün en az bir sözü bulunmaktadır.


"Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı ulusal egemenliktir."

Karşı tarafta bulunan heykel grubunda ise kadınlardan ikisi Türkiye’nin bereketli topraklarını simgeleyen bir başak çelengini iki yanından tutmaktadır. Soldaki kadın sağ elindeki kabı göğe doğru tutarak Atatürk için Tanrı’dan rahmet dilemektedir. İki kadının arkasında ortada duran üçüncü kadın ise eliyle yüzünü kapamış sessizce ağlamakta, ulusun Atatürk’ün ölümünden duyduğu acıyı ifade etmektedir. Kadın grubunun arkasındaki taş yapı ise ‘’İstiklal Kulesi’’ olarak adlandırılmıştır.



İSTİKLAL KULESİNİN İÇİ 


•Kulenin içinde Anıtkabir’in maketi ve fotoğrafları bulunmaktadır. 





"Bu ulus bağımsızlıktan yoksun olarak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır, ya istiklal ya ölüm!"


➦Anıtkabir’deki bu heykellerle diğer figür ve rölyefler, bu dönemde Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku’nda kullanılmakta olan Sosyalist gerçekçiliğe benzer bir tarzda yapılmışlardır. Ancak bu heykeller Türkiye Cumhuriyeti halkını temsil etmektedir. Erkek figürleri, özellikle de öğretmen, Atatürk’e çok benzemektedir.


 KULELERİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ


•Taş yapı kuleleri, kare planlı ve simetriktir.

•Selçuklu tarzı mukarnas saçaklar, kuş evleri vardır. Onat ve Arda Osmanlı öncesi döneme ait bu mimari öğeleri Türk mimarisinin köklerinin temsili olarak açıklamışlardır. Kulelerin üzerleri piramit biçiminde, oldukça dik çatılarla örtülüdür. Çatıların tepelerinde, eski Türk çadırlarındaki gibi birer tunç mızrak ucu vardır.

•Kulelerin iç ve dış yüzleri taş (traverten) ile kaplıdır. Pencereleri ve kapıları geniş olduğu için, kulelerin içleri çok aydınlıktır. Tavanları, eski Türk kilimlerinden alınmış geometrik motiflerle süslüdür. Bu Türk süsleme motifleri, kulelerin tavanlarına fresk olarak uygulanmıştır. Kuleler içten ve dıştan çok sadedir. 



Kapıların üzerinde, eski Türk geometrik süsleri ile bezenmiş renkli mozaikler vardır. 





ASLANLI YOL



Ziyaretçileri Atatürk'ün yüce huzuruna hazırlamak için yapılmış olan 262 m. uzunluğundaki yolun iki yanında oturmuş pozisyonda 24 aslan heykeli bulunmaktadır. 24 olmasının nedeni Türklerde 24 Oğuz boyu olması. Aslan seçilmesinin sebebi: Atatürk'ün Türk ve Anadolu tarihine verdiği önem ve Anadolu’nun ilk uygarlıklarından olan Hititler ve Türk Mitolojisinde kudreti ve gücü simgelemektedir.

Yol, traverten ile döşelidir. Bu travertenler aralıklı döşenmiştir ki buradan yürümeye çalışanlar düşmemek için yola bakmak amacı ile başları önde mağrur bir şekilde atalarının karşısına çıksınlar diye.




Aslanlı yolun bitiminde tören alanına çıkan merdivenlerden sonra 2 kule daha karşılıyor bizi. 




MEHMETÇİK KULESİ

Kulelerden sağda olan Mehmetçik Kulesidir.(Sarı kalbi takip ediyorsunuz değil mi?)




 Kulenin dış yüzeyinde yer alan kabartmada; cepheye gitmekte olan Mehmetçik'in evinden ayrılışı ifade edilmektedir. Bu komposizyonda, elini asker oğlunun omuzuna atmış onu vatan için savaşa gönderen hüzünlü, fakat gururlu anne tasvir edilmiştir. Kabartma Zühtü Müridoğlu'nun eseridir.




"Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ulusunda Anadolu köylü kadının üstünde kadın çalışmasından söz etmek imkânı yoktur."

 Kulenin içinde, 60 kişi kapasiteli ‘Sinevizyon Salonu’ bulunmaktadır. Burada Atatürk ve Anıtkabir ile ilgili belgesel filmler gösterilmektedir.



Şimdi Mehmetçik Kulesini bitirip yolumuza devam ediyoruz. Tam karşımızda bizi Zafer Kulesi karşılıyor. 



Mehmetçik Kulesi ile Zafer Kulesi arasında bulunan yerde Müze Komutanlık Karargahı ve Anıtkabir Kitaplığı bulunmaktadır.




ZAFER KULESİ


Holün ardından Zafer Kulesi’ne ulaşıyoruz. Kulenin duvarlarında Atatürk’ün en önemli üç zaferinin tarihi ve zaferle ilgili özlü sözleri yazılıdır.

Kule içinde Atatürk’ün naaşını 19 Kasım 1919 tarihinde İstanbul Dolmabahçe Sarayı’ndan alarak Sarayburnu’nda donanmaya teslim eden top arabası sergilenmektedir.




Zafer Kulesi’nden çıkıp Barış Kulesi’ne ulaşmadan önce sağda Ankara manzarası solda ise İsmet İnönü’nün mezarı bulunuyor. Bakanlar Kurulu kararı ile, buraya defnedilmiştir.









BARIŞ KULESİ


Burada Atatürk’ün 1935-1938 yılları arasında kullandığı tören ve makam otomobili sergileniyor.



‘’Yurtta barış, cihanda barış’’



Kulenin iç duvarında Atatürk’ün Yurtta Barış, Dünyada Barış ilkesini dile getiren bir kabartma kompozisyonu yer almaktadır. Bu kabartmada çiftçilik yapan köylüler ve yanlarında kılıcını uzatarak onları koruyan bir asker figür tasvir edilmiştir. Bu asker barışın sağlam ve güvenli kaynağı olan Türk ordusunu sembolize etmektedir. Yani vatandaşlar Türk ordusunun sağladığı huzur ortamı içinde günlük hayatlarını devam ettirmektedirler. 




Barış Kulesi’nden 23 Nisan Kulesi’ne ulaşmadan önceki hol…




23 NİSAN KULESİ


Kule içinde Atatürk’ün 1936-1938 yılları arasında kullandığı, Türkiye İş Bankası tarafından armağan edilen Cadillac marka özel otomobili sergilenmektedir.





Kule duvarlarında meclisin açılışıyla ilgili Atatürk’ün özlü sözleri yer almaktadır:
Bir tek karar vardı : O da ulusal egemenliğe dayalı, hiçbir koşula bağlı olmayan bağımsız, yeni bir Türk Devleti kurmak. 



Kulenin iç duvarında 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışını temsil eden bir kabartma yer almaktadır. Bu kabartmada, ayakta duran kadının tuttuğu kağıdın üzerinde 23 Nisan 1920 yazılıdır. Kadının diğer elinde Millet Meclisimizin açılışını simgeleyen bir anahtar bulunmaktadır. Kabartma, Hakkı Atamulu'nun eseridir.







Gördüğümüz bayrak direği Nazmi Cemal tarafından 1950 yılında A.B.D.'de imal edilerek Anıtkabir'e hediye edilmiştir.




MİSAK-I MİLLİ KULESİ


Kulenin ortasında Anıtkabir'de icra edilen törenlere katılan heyetlerin özel defteri imzalamaları için imza kürsüsü yer almaktadır. Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi girişi buradandır.


"Ulusal sınırlarımız içinde özgür ve bağımsız yaşamak istiyoruz."



Misak-ı Milli Kulesi içindeki Nusret Suman’a ait (Türk ulusunun vatanı kurtarmak için içtiği birlik andını simgeleyen) kabartmada bir kılıç kabzası üzerinde üst üste konmuş dört el tasvir edilmiştir.



ATATÜRK VE KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ





Gösterilen yerde Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bulunmaktadır. Müze 4 bölümden oluşmaktadır.

1-Bölüm: Atatürk’ün özel eşyaları, doldurulmuş köpeği Foks'tan, tıraş takımlarına, bastonlarından aldığı çok özel hediyelere kadar özel hayatını yansıtan pek çok nadide parça sergileniyor.
-Fotoğraf çekmek bu bölümde yasaktı-


2-Bölüm: Panorama ve yağlı boya ile anlatılan muharebeler, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı…


3- Bölüm: Tonozlu galeriler


Yol boyunca devam eden çapraz tonozlu mekanda beşik tonozla ayrılan odalarda Atatürk’ün yaşadığı olaylar, inkılaplar ve devrimler anlatılmıştır. Bu bölümde tonoz kullanılması 1. Ulusal Mimarlık Akımı’nın özelliğidir. 





4- Bölüm: Atatürk’ün kitapları



İNKILAP KULESİ


Müzenin devamı olan bu kulede Atatürk'ün giydiği elbiseler, kendisine hediye edilen armağanlar ve kullandığı eşyaları da sergilenmektedir.



Kulenin iç duvarında yer alan kabartmada zayıf, güçsüz bir elin tuttuğu sönmek üzere olan bir meşale, çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu’nu simgelemektedir. Güçlü bir elin göklere doğru kaldırdığı ışıklar saçan diğer bir meşale ise, yeni Türkiye Cumhuriyetini ve Atatürk’ün Türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için yaptığı inkılap simgelemektedir. 



CUMHURİYET  KULESİ



Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nin devamıdır.




Cumhuriyet Kulesi ve karşısında bulunan Müdafaa-i Hukuk Kuleleri arasında yer alan bu bölümde Atatürk'ün özel kitaplığı teşhir edilmektedir.

Duvarlarda Atatürk'ü ziyaret etmiş olan yabancı devlet adamları ile Atatürk'ü birlikte tasvir eden yağlı boya tablolar bulunmaktadır. Bu tablolar, ressam Rahmi Pehlivanlı'nın eseridir.


Galeride ayrıca, Atatürk, Milli Mücadele ve Anıtkabir konulu belgesel filmlerin gösterildiği sinevizyon bölümü yer almaktadır.


MÜDAFAA-İ HUKUK KULESİ


Son kulenin içinde "Atatürk ve Milli Mücadele" konulu periyodik sergiler düzenlenmektedir.


"Ulusal gücü etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır." 

Bu kule duvarının dış yüzeyinde yer alan kabartmada, ulusal birliğin temeli olan Müdafaa-i Hukuk dile getirilmektedir. Kabartmada, bir elinde kılıç tutarken diğer elini ileri uzatmış sınırlarımızı geçen düşmana “Dur!” diyen bir erkek figür tasvir edilmiştir. İleri uzatılan elin altında bulunan ulu ağaç Türkiye’yi, onu koruyan erkek figürü ise kurtuluş amacıyla birleşmiş olan milleti temsil etmektedir. 


Şimdi ise merdivenin iki yanında bulunan önemli kompozisyonları inceleyelim...


⬇️


 SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ KONULU KOMPOZİSYON


 "Bir gün döneceğiz ve sizden öcümüzü alacağız" ifadesi anlatılmaktadır.
Türk ordusunu bekleyen halkımızı simgelemektedir. Bu halkın üzerinden uçarak Başkomutan Mustafa Kemal'e çelenk sunan bir zafer meleği vardır.
Kabartma İlhan Koman'ın eseridir.




 BAŞKOMUTAN MEYDAN MUHAREBESİ KONULU KOMPOZİSYON


  Atatürk bir elini ileri uzatmış ve "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" diyerek ordularımıza hedefi göstermektedir.  Kabartma Zühtü Müridoğlu'nun eseridir.




TÖREN MEYDANI

Anıtkabir yan binalarının ve kulelerin çevrelediği bir alana çıkılır. 15.000 kişi kapasiteli bu alan “Tören Meydanı” olarak adlandırılır.
Bu alanın zemini küp şeklinde siyah, kırmızı, sarı ve beyaz renkte traverten taşlarla döşenerek 373 adet halı kompozisyonu oluşturulmuştur.





MOZOLE

Tören Meydanı’ndan 42 basamaklı merdivenle çıkılan Mozole, iki katlı ve dikdörtgen planlı bir yapıdır. Bu bölüm anıtın yapılışında ağırlık merkezi olmuştur. Çünkü, Atatürk’ün kabri ve sembolik lahit bu bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle, diğer kısımlarından çok daha görkemli olmasına önem vermişler.



Merdivenlerin ortasında mermer  “Hitabet Kürsüsü” yer almaktadır.




 Mozole cephesinde, solda Atatürk'ün Türk gençliğine hitabı, sağda ise Nutuk yer almaktadır. Harfler taş kabartma üzerine altın yaldızlarla yazılmıştır.


Ulusal Mimarlık Dönemi’nin başlıca yapısı olan Anıtkabir, anıtsal görünümün yanı sıra ayrıntıların çözümünde büyük bir titizlik gösterilmiştir. Kesme taşın kullanılma biçiminde, mimari öğelerin arasındaki oranda, pencere ayrıntılarında, saçaklarda biçimsel bir yaklaşım egemen olmuştur. Anadolu’ya ait yöresel öğelere yer verilmesi: Hitit Aslanı, Bizans Mozaiği, Osmanlı mukarnası, kilim desenleri gibi detayların vurgulandığı benzersiz bir yapıdır.



Demir parmaklıklı kapıların ardından şeref holüne ulaşıyoruz.




Tavan 27 nişten oluşan renkli ve altın varaklı İtalyan mozaikleriyle süslenmiştir.



Mukarnas bezemeli saçaklar







ŞEREF HOLÜ

Holün en uzak ucunda Atatürk’ün büyük mermer lahdi, kocaman bir pencere ile çerçevelenmiş olarak durur. Niş, basık bir tonozla örtülüdür. Lahit Adana yakınlarındaki Osmaniye’den getirilmiş 40 ton ağırlığında yekpare bir kırmızı mermer bloktan oluşuyor. Lahdin oturduğu zemin ise beyaz Afyon mermeridir.





Mozele'nin birinci katı olan Şeref Holü'nün dört yanı köşeli sütunlarla çevrelenmiştir. Yapının önünde ve arkasında 14.40 m yüksekliğinde, köşe sütunları hariç 8'er sütun vardır. Yanlarda ise14'er sütun yer almaktadır. Kare biçimindeki sütunların gövdeleri beton olup, yüzeyleri traverten kaplıdır. Sütunlarla çevreli olması Antik anıt algısı yaratmıştır.


Şeref Holü'nün zemini Adana ve Hatay'dan duvarları ise Afyon ve Bilecik'ten getirilen kırmızı, siyah, yeşil ve kaplan postu mermerlerle kaplanmıştır.

Şeref Holü'nün iki yan bölümünde dikdörtgen planı galeriler yer almaktadır. Bunların çatıları içten çapraz tonozla örtülüdür. Şeref Holü‘nün yüksekliği 17 Metre olup, yan duvarlarında altışardan 12 Adet bronz meşale bulunmaktadır.


Düz kurşun çatı ile örtülüdür.





MEZAR ODASI


Mozolenin zemin katında Atatürk’ün toprağa verildiği yerdir.40 tonluk mermerden yapılan sembolik lahdin yaklaşık 7 metre altındaki mezar  odası Osmanlı ve Selçuklu türbe mimarı tarzında ve sekizgen planla inşa edilmiş . Kapı pirinçten , zemin ve duvarlarda 3 renk hakimdir: Siyah ,beyaz ve kırmızı .Mermer sandukanın çevresinde 81 ilden, Selanik’teki Atatürk evinden, Kore’deki Türk Şehitliği’nden, Kıbrıs ve Süleyman Şah’ın mezarı’ndan gelen toprakların konulduğu pirinç vazolar bulunmaktadır.




Tavanlarda Osmanlı ve Selçuklu kilim desenlerinden alıntılar vardır.







SAYGI,ÖZLEM VE MİNNETLE... ♥️



 Hakkında bilgi sahibi olmadan yapılan Anıtkabir ziyaretinin fazla bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Hatta her türlü gezi için geçerli bu söylediğim. En azından gidecek olanların daha iyi görmelerini sağlayabilirsem ya da gitmiş olanların gördükleriyle yazdıklarımı pekiştirmesine katkım olursa ne mutlu bana... 





2 yorum:

  1. Anıtkabir’i bizzat senden dinlemiş biri olarak şunları söylemek istiyorum. Her zaman her gittiğin yere büyülenmiş gibi bakman, hiçbir detayı kaçırmamaya çalışman, sürekli yeni yerler görmek istemen o kadar güzel ki umarım dünyada ayak basmadığın yer kalmaz.Büyülendim..Böyle faydalı daha nice yazılara ...

    YanıtlaSil
  2. Gitmiş, görmüş kadar oldum. ❤

    YanıtlaSil